T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Suriyeli Mülteciler İstihdam Fuarı’nda İşverenlerle Bir Araya Geldi

Yayın Tarihi : 12.12.2018

​Avrupa Birliği (AB), Türkiye Cumhuriyeti ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) işbirliğiyle finanse edilen "Geçim Kaynaklarına Erişimin Güçlendirilmesi Amacıyla Mültecilerin ve Ev Sahibi Toplulukların Bilgilerinin Arttırılması" projesi kapsamında istihdam fuarı düzenlendi.

Fuara; BM Gıda ve Tarım Örgütü Orta Asya Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, UNHCR Yetkinlik Programları Müdürü Damla Taşkın, Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir Vali Yardımcısı Fatih Damatlar, tarım il müdürleri, İŞKUR müdürleri, işverenler ve kursiyer katıldı.

Suriyeli mülteciler için düzenlenen İstihdam Fuarı'nda eğitimlerini tamamlayan kursiyerler potansiyel işverenleriyle bir araya geldi. Fuara katılan işverenler ise seminerlerde geçici koruma altındaki insanların çalışma izni kuralları, çalışma izni başvuru prosedürleri ve mevsimlik işçiler için sosyal güvenlik gereksinimlerine dair seminerler aldı.

Projenin ikincisini uyguladıklarını belirterek, bugüne kadar projeden 865 kişinin faydalandığını aktaran BM Gıda ve Tarım Örgütü Orta Asya Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, "Suriye'de krizin başlamasından bu yana Türkiye mülteciler konusunda çok büyük cömertlik göstermiştir. Ama 3 milyondan fazla mülteciye iş fırsatları sağlanması için uluslararası toplumun da sahip çıkması lazım. Bu bağlamda Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Tarımsal beceriler edinme ve uygulamalı deneyim imkânı sunmaktadır. Şu an projenin ikinci aşamasını uygulamaktayız. Bugüne kadar 865 faydalanıcı eğitim aldı ve kursiyerlerimizi vasıflı iş gücüne ihtiyaç duyan firmalarla buluşturduk. Bundan sonra projenin üçüncü aşamasını uygulayacağız. 4 il daha sürece dahil olacak. Bize fon sağlayanlara teşekkür ediyorum. Burada ihtiyaç sahibi olan mültecilerin hayatını değiştirmek için bulunmaktayız" dedi.

Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği Temsilci Yardımcısı Margarita Vargas da, "Türkiye geçici koruma yönetmeliği ile onların eğitim ve sağlık hizmetlerine ayrıca istihdama erişmesine yardımcı olmuştur. Çalışmaları ve kendi işlerini kurabilmeleri adına Türkiye güzel adımlar atmıştır. Bu tür adımlar onların verimli toplum bireyleri olmalarına yardımcı olmaktadır. Bu işbirliği 2019 yılında da devam edecektir. Sosyal uyumun teşvik edilmesini ve iki tarafın da gelirlerinin arttırılmasını amaçlıyoruz. Tarım sektöründeki geçim fırsatları çok büyük olanaklar sağlamaktadır. İki tarafa da bu fırsatları sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Beraber öğrenmek ve çalışmak, iki topluluğu daha da güçlendirmiştir. Biz her zaman güçlerin birleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hep beraber mültecilerin hayatta kalmalarını destekleyeceğimize inanıyorum" diye konuştu.

Dünyanın En Cömert Ülkesi

Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören ise, "2018 yılında yayınlanan Küresel İnsani Yardım Raporu'nda 8,07 milyon dolarla dünyada en fazla küresel yardım yapan ülke konumundayız.  Türkiye, dünyanın en cömert ülkesi konumundadır. Bugüne kadar mültecilere ayırdığımız bütçe toplamda 35 milyon dolar civarında. Bakanlık olarak çok farklı projelere imza atıyoruz. İnsanlar zor bir süreçten geçiyor, kolay değil yerinden yurdundan olmak. Sığınmacılara yardım konusunda ilk yıllarda çok yalnız kaldık ama son birkaç yıldır uluslararası kuruluşlarında desteğiyle onların yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ise şunları söyledi: "Uluslararası örgütler sadece savaşları önlemekle değil, insanların ortak sorunu olarak nitelendirilen tüm sorunlara çözüm bulma çalışmalarını yürütmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) insanlığın ortak sorunu olan, insanların insanca yaşama hakkıyla birebir ilgili olarak açlık ve beslenme sorununu konu edinmiştir. BM Genel Kurulu'nun 2015 yılını Uluslararası Toprak Yılı ilan etmesinden dolayı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) toprağa yönelik farkındalığı arttırmak ve kritik öneme sahip bu kaynağın sürdürülebilir kullanımını teşvik etmek için yıl boyunca çeşitli faaliyetler gerçekleştirmiştir. Bizler de hem bu ülkenin bir ferdi ve milletin vekili olarak Mardin'de 'Topraktan Tabağa' projemizi ürettik. FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) projemizi destekleyerek bizleri gururlandırmıştır" dedi.

Bu proje ile en değerli sermaye olan bereketli ve zengin toprakları iyi kullanmayı, uygun tohumla buluşturarak, doğru şekilde işlemeyi, hem geçmişe vefa, hem de geleceğe karşı sorumluluğu yerine getirmeyi hedeflediklerini dile getiren Çankırı, şunları söyledi: "Toprak, cömerttir; bir verir, bin alırsın. Toprak, vatandır, medeniyettir. Toprak aynı zamanda suyun yatağıdır. Toprağını ve suyunu iyi kullanan ülkeler, geleceğin de sahibidir. Tüm dünyada aşı zehirle pişmiş nesiller yetişiyor. GDO'lu ürünler, tarım ilaçları nesilleri zehirliyor. Türkiye'nin ve özellikle coğrafyamızın zengin gen kaynaklarının korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması en temel sorumluluğumuzdur. Yerel tohum çeşitlerimizin kayıt altına alınması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Öte yandan, ata tohum bize birçok açıdan avantaj sağlar. Farklı iklim yapılarına dayanıklıdır. Değişen çevre şartlarına uyum yetenekleri fazladır. Lezzeti daha üstündür. Organik tarım üretiminde daha avantajlıdır. Tohumu kontrol eden, gıdayı kontrol eder. Ata tohumu, geleceğimizin teminatıdır. Bu fuarın bizim için çok kıymetli olduğunun altını çizmek istiyorum. İnşallah daha büyük fonlarla iyi işler yapacağız."

Kurs Çok Faydalı Oldu

Fuarda söz alan kadın kursiyerlerden Ahlem, "Tarım alanında eğitim gördüm. Eğitim çok verimli ve faydalı oldu benim için. Tarımsal konularda iş bulmak için işe yarayacak eğitimler aldık. Hocalarımız çok iyi davrandılar. Katıldığım eğitim süresince en önemli faktörlerden birisi kardeşlik ve sevgidir. Bu projeyi düzenledikleri ve destek sağladıkları için herkese teşekkür ediyorum. Suriye'ye yardım için bu tarz projelerin devam etmesini umuyorum. Türk hükümetine çok güzel şekilde bizleri ağırladıkları ve Suriye halkına destekleri için teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından kursiyerlere sertifikaları verildi ve potansiyel işverenleriyle bir araya gelerek birebir görüşmeleri sağlandı.

Toplantının bir diğer kısmında ise projenin uygulandığı illerin katılımcıları bir araya gelerek uygulanan projenin detayları ve 2019 yılında uygulanacak programlar hakkında fikir alış verişinde bulundular. Bu kısımda söz alan ve "Geçim Kaynaklarına Erişimin Güçlendirilmesi Amacıyla Mültecilerin ve Ev Sahibi Toplulukların Bilgilerinin Arttırılması" projesi kapsamında İzmir'de yapılan çalışmaları anlatan İzmir Tarım ve Orman Müdürü Musa Bakan şunları söyledi: "Haziran 2018'de başladığımız proje de 150 Suriyeli Sığınmacılara gıda, tarım ve hayvancılık konularında eğiterek sertifikalandırmış bulunmaktayız. Eğitimlerimize katılan kursiyerlerin büyük kısmı 18-45 yaş arasında gençlerden ve %30'u kadınlardan oluşmaktadır. Bundan sonra ki süreçlerde de bu tür projeler ile bu sayıların artacağını umuyoruz. Öncelikle proje süresince işbaşı eğitimlerde bizlere iş yerlerini açarak destek veren çiftçilerimize, ardından İŞKUR ve Halk Eğitim Müdürlüklerimize ve çalışmada emeği geçen İl Müdürlüğümüz ve ilgili İlçe Müdürlüklerinde projede görev almış tüm arkadaşlara teşekkürlerimi sunuyor ve bu güzel çalışmaların hayırlara vesile olmasını diliyorum"