Bakanlığımız 2016 yılında "Kadın Çiftçiler Tarımsal Yayım Projesi" kapsamında kırsal kesimde yaşayan kadın çiftçilere daha verimli bir tarım için; bilgi, yöntem sağlamak, kaynakları daha etkin yönetebilmek, kullanabilmek, yeni teknolojileri öğretmek ve uygulamak amacıyla "Kadın Çiftçiler Tarımsal Yeniliklerle Buluşuyor" çalışmasını programa almıştır.
Bu program çerçevesinde İzmir ilinde başarılı projeler gerçekleşmiştir. Bunlardan sonuncusu Selçuk ve Menderes İlçelerimizde uygulanmakta olan "Kadın Çiftçiler Elele Turunçgillerde Biyoteknik Mücadele" projesidir. Gelişen dünyada hızla artan nüfusa bağlı olarak uzun yıllardır; tarımsal sistemlerin sürdürülebilirliği, ürün kalitesi, istihdam sorunları ve doğanın kendi iç dinamikleri yani çevre ve doğal kaynakların karşılaşabileceği zararlar gibi kavramlar göz önüne alınmaksızın hızlı bir üretim sürecine girilmiştir. Buna bağlı olarak da yoğun olarak yapılan kimyasal mücadeleler sonucu kullanılan pestisitler; canlılar arasında var olan doğal dengeyi bozmakta, zehirlenmelere neden olmakta, ürünlerde kalıntı bırakarak dış satımlarda sorunlara yol açmaktadır. Özellikle turunçgillerde kalıntı sorunu çok yaşanmaktadır. Tarımsal mücadelede kullanılan pestisitler toprağa suya ve havaya karışarak çevre kirliliğine yol açmakta, ayrıca, hastalık, zararlı ve yabancı otlar pestisitlere karşı zamanla direnç kazandığından mücadele zorlaşmaktadır.
Tavsiye ve ruhsat dışı kullanımlar ile gelişi güzel insektisit kullanımları bal arıları, tozlayıcı (polinatör) arılar, kuşlar, balıklar ve suda yaşayan diğer canlılar ve toprak mikroorganizmaları gibi hedef olmayan mikroorganizmaları olumsuz yönde etkilerler. Akdeniz Meyve Sineği ile bulaşık tek bir meyvenin bulunması ihracatımızı engellemekte ve gereksiz insektisit kullanımında ise kalıntı riskleri artmaktadır. İnsektisit uygulama döneminin tam tespit edilememesi durumunda zararlı ile mücadele zorlaştırmaktadır.
Tüm bu olumsuzlukların önüne geçmek için "Kadın Çiftçiler Elele Turunçgillerde Biyoteknik Mücadele" projesi hazırlanmış, 24 çiftçi ile Selçuk ve Menderes İlçelerimizde 165 şer da olmak üzere toplam 330 da alanda yürütülmüştür. Projede kadın çiftçilere biyoteknik mücadele ve uygulanmasıyla ilgili eğitimler verilmiş, Akdeniz Meyve sineği ile mücadele için tuzaklar dağıtılarak biyoteknik mücadelenin avantajlarıyla tanışmaları, görerek öğrenmeleri ve bilinçlenmeleri sağlanmıştır.
Başarı ile sonuçlanan ve üretici kadınların bahçelerinde yüksek verim sıfıra yakın hasarla üretim dönemini geçirmelerini sağlayan projenin kapanış toplantısı ve sertifika töreni menderes ilçesinde gerçekleşti. Törene İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Musa Bakan, Menderes Kaymakamı Bahri Tiryaki, Selçuk Kaymakamı Ekrem İnci, Selçuk Belediye Başkanı Dahi Zeynel Bakıcı, Bornova Zirai Mücadele Enstitü Müdürü Tevfik Turanlı, Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Ali Ateş, Menderes İlçe Müdürü Engin Altunoğlu, Selçuk İlçe Müdürü Mustafa Acarğil'in yanı sıra Ziraat Odası Başkanları, İlçe Müdürleri ve Kadın Çiftçiler katıldı.
Törende Konuşan İzmir Tarım ve Orman Müdürü Musa Bakan; "Kadınlar geçmişten bugüne gerek ev içinde gerekse dışında ekonomik ve sosyal hayatın her zaman bir parçası olmuşlardır. Kadınlarımız yaptığı işe yüreğini veriyor, kendini adıyor. Ülkemizin de bu adanmışlığa çok ihtiyacı var. Milletimizin yüksek hedeflere ulaşmasında kadınlara aktif roller düşüyor. Tarımsal üretimin ve kırsal hayatın sürekliliğinin sağlanmasında en önemli rolü çiftçi kadınların oynuyor, Çiftçi kadınlarımız, ailenin yapı taşıdır" dedi.
Kadın Çiftçiler Tarımsal Yeniliklerle Buluşuyor çalışmaları kapsamında İzmir'de gerçekleştirilen projeler ve sonuçları hakkında bilgiler veren Bakan; "Bu proje için 38.000 TL değerinde tuzak alımı yapılarak çiftçilerimize dağıtımı yapılmıştır. Kadın çiftçilerimize helal olsun, daha fazla destek hak ediyorlar, bizler her zaman onların yanında olacağız, onlara pozitif ayrımcılık tanıyacağız" diye konuştu.
Menderes Kaymakamı Bahri Tiryaki "günümüz dünyasında sağlıklı tarım ürünlerinin elde edilmesi çok önemli. Bu hususta hepimiz üstümüze düşen görevi yapmaya ve çiftçimizin bilinçlenmesi için çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Tek amacımız çiftçilerimizin daha kaliteli daha sağlıklı daha katma değerli ürünler üretebilmesini sağlamaktır. Bu proje bu yüzden gurur verici. Bugün burada bu kadar emeğin, harcanan çabanın neticesini görmek ve kadın çiftçilerimizin sonuçtan bu kadar memnun olması gurur verici. Emeği geçen herkesle gurur duyuyoruz" dedi.
Selçuk Kaymakamı Ekrem İnci; "Ben Selçuk'ta göreve başladığım günden itibaren gördüm ki bu bölge ciddi bir tarımsal üretime sahip. O kıymetli kadınlarımız el emeği göz nuruyla beraber üretiyorlar. İnsan sağlığına zararlı kimyasallar konusunda o kadar bilinçlenmişler ki, biyoteknik mücadele yöntemlerini öğreniyorlar ve uyguluyorlar. Dalayışıyla çok güzel ve başarılı bir şekilde üretim yapıyorlar. Bu tabloya ortak olmak gerçekten gurur verici" dedi.
Bornova Zirai Mücadele Enstitü Müdürü Dr. Tevfik Turanlı yaptığı konuşmada biyoteknik yöntemlerle ilgili bilgiler vererek "ülkemiz tarımı büyüyor ve şuanda dünya üzerinde yedinci büyük tarım ülkesi konumunda. İhracatımız da günden güne artmakta ancak dünya rekabet koşullarında kaliteli ve güvenilir ürüne ihtiyaç duyulmakta. İşte bizlerde tam bu nedenle kaliteli ve güvenilir ürün elde etmek için çevre ve insan sağlığına daha az zararı olan yöntemler ve biyoteknik yöntemler konusunda çalışmalar yapmaktayız" dedi. Özellikle insan sağlığının, çevrenin ve biyoçeşitliliğin korunması için biyoteknik yöntemlerden faydalanılması gerektiğini belirten Turanlı "pestisit kalıntısı olmayan ürünlerin elde edilmesinde ya ilaçlama sayılarını azaltıyoruz ya da hiç ilaçlamaya gerek kalmadan bu tuzak sistemlerini kullanıyoruz. Tuzakların pahalı ithal ürünler olduğunun bilincindeyiz. Geçen hafta TÜBİTAK ile 2 projemiz onaylandı. Tamamen dışa bağımlı olduğumuz yaklaşık 30 tuzak sisteminde yerli ve milli imkânlarla 5 tane tuzağı artık kendimiz üreteceğiz. Bu tuzaklardan biri de Akdeniz meyve sineği tuzağıdır. Önümüzdeki yıllarda, yerli imkânlarla bu tuzakları ürettiğimizde daha ekonomik daha uygulanabilir ve sizler gibi başarılı kadın çiftçilerimizin daha kolay ulaşabileceği bu tuzaklarla Akdeniz meyve sineğiyle daha kolay ve ekonomik mücadele edebileceğiz" dedi.
Selçuk ilçesinden projeye dâhil olan kadın çiftçi Zeynep Tankaş ise bir konuşma yaparak "13 yıldır çiftçilik yapıyorum ve 13 yıldır meyve yetiştiriyorum. Meyvede ve özellikle narenciyede Akdeniz meyve sineği hepimizin kâbusu. Daha öncesinde çeşitli zirai ilaçlar kullandık ihracatla ilgili o dönem sorunlar yaşadık kalıntı ile alakalı. Sonra ilaç değiştirdik ama hem maddi hem manevi sorunlar yaşadık. İlçe müdürlüğümüzde görevli arkadaşların beni araması ve projeden bahsetmesiyle ben de bu güzel projede yer aldım. Ben bu projeden ve sonuçlarından çok memnun kaldım. Çok güzel bilgiler aldım çok güzel şeyler öğrendim. Tüm samimiyetimle söylüyorum bu sene ürünlerimde bir tane bile Akdeniz sineği hasarı görmedim. Çok çok memnunum ürünümü çok iyi fiyata bit ihracatçı firmaya verdim. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.
Tören daha sonra projeye dahil olan, eğitimler ve uygulamalarla üretim dönemini Akdeniz meyve sineğinde neredeyse sıfır zararla sonuçlandıran 24 kadın üreticiye sertifikalarının verilmesiyle sona erdi.