Akdeniz Meyve Sineğine Karşı Biyoteknik Mücadelenin Yaygınlaştırılması Projesi' ve 'İyi Tarım Uygulamaları Projesi' kapsamında toplamda 8 bin Akdeniz Meyve Sineği Tuzağı üreticilere dağıtıldı.
Menderes ilçesinde Ege İhracatçı Birlikleri ortaklığıyla yürütülen proje kapsamında dağıtılan 5 bin tuzağın ardından bu kez Seferihisar'da 3 bin tuzak Bakanlık desteği ile üreticilere dağıtıldı.
Programda konuşan İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Özen “İzmir, Türkiye’de ve dünyada nadir görülen, özellikle Küçük Menderes Havzası'nda 12 ayda 3 ürünün yetiştirilebildiği çok bereketli topraklara sahip. 3.5 milyon dönüm tarım arazisi üzerinde yaklaşık 150'den fazla bitkisel üretim çeşitliliği olan, ülkemizin tarımsal gayri safi milli hasılasına 20 milyar liraya yakın katkı sağlayan bir coğrafyaya sahip. Biz 150 bin çiftçi ailesi ile bu bereketli topraklarda tarımsal üretim yapıyoruz. İzmir’in 4 milyon 500 bin insanın, Türkiye’deki 85 milyon insanın, ihracatçılarımız sayesinde de öncelikle yakın coğrafyadaki insanların beslenmesini sağlıyoruz" dedi.
'SAĞLIKLI ÜRÜN YETİŞTİRMENİZE DESTEK OLUYORUZ'
İzmir'in 1 milyon tona yakın meyve üretimi olduğunu belirten Özen, "Asıl meselemiz sağlıklı ürün üretebilmektir. Biyoteknik, biyolojik, İyi Tarım uygulamaları, Organik tarım üretimi, bizim kalıntısız ürün üretebilmemizin temelini oluşturmaktadır. Bütün zararlılarla ve hastalıklarla kimyasal ilaç ile mücadele etmemeliyiz. Akdeniz Meyve Sineği ile mücadele edebilmek için geçen hafta Gümüldür’de 2 bin 500 adet, bugün Seferihisar’da EİB tarafından temin edilen 2 bin 500 adet olmak üzere, yine Bakanlığımız tarafından temin edilen özellikle Atatürk ve Mersinalanı Mahallesindeki bütün üreticilerimizi kapsayan 3 bin adet tuzak olmak üzere toplamda 8 bin tuzak ile sizin sağlıklı ürün yetiştirebilmenize destek olma gayreti içerisindeyiz. Tuzaklarımızın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ama tuzaklarımızın faydalı olabilmesi için, Akdeniz Meyve Sineği ile mücadele edebilmek için, sezonun ve hasadın sonunda pazar değerini kaybetmiş olan, elekaltı olarak ifade ettiğimiz ürünleri, ağaç diplerinden ve tarlalardan uzaklaştıralım" dedi.
'TARSİM ÖNEMLİ BİR GÜVENCE'
İklimsel değişiklikler dengesiz yağmur yağışı, dolu, sel gibi doğal afetler sonucu üreticilerin özverili çalışmalarının zayi olmaması adına TARSİM yaptırmalarının önemini vurgulayan Özen şunları söyledi; "TARSİM önemli bir güvence. Sizin emeklerinizin ne denli önemli olduğunu lütfen sizde unutmayın ve ürünlerinizi, üretim alanlarınızı, hayvanlarınızı devlet güvencesi altına almayı ihmal etmeyin"
2024 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı'nın tarımın hem planlanması hem de yönetimi için yeni bir çalışma modeline geçeceğini ve bu doğrultuda çalışmaların titizlikle devam ettiğini söyleyen Özen yeni üretim planlaması hakkında da bilgiler verdi. Yeni modelle üretim planlamasının yapılarak nerede hangi ürünün yetiştirileceğine dair izin verileceğini ve bu doğrultuda üretim yapılacağını söyleyen Özen "İzin alınan ürünler, izin verilen ölçüde üretilecek. Bu sistem oturduğunda ürünlerin fazla üretiminden dolayı ucuza satılmasının önüne geçmiş olacağız. İlimizde 150 bin çiftçi ailesi var ancak sadece 50 bini ÇKS‘ye kayıtlı, bu tarımsal desteklemelerden sadece 50 bin üreticimizin yararlanması demek. 2024 yılında ÇKS sisteminin mülkiyeti hedef alan değil, üretimi ve üretici hedef alan bir kayıt sistemi olacak. Bütün parsellerinizi ve bütün üretimlerinizi kayıt altına alarak bütün üreticilerimizi destekleyeceğiz" dedi.
'BAKANLIK OLARAK GARANTÖR OLACAĞIZ'
Sözleşmeli üretimde de yapılacak olan değişiklikler konusunda bilgi veren Özen "Gelecek yıl arada bir garantör olan sözleşmeli üretim modeline geçiyoruz. Bizler artık Bakanlık olarak garantör olacağız. iki tarafın üretimini ve sözleşmelerini belirleyeceğiz ve aradaki itilafı kaldıracağız. Tarım zor ama dünyanın en keyifli mesleği. Vermiş olduğumuz destekler, bu projeler, siz üreticilerimize ufak dokunuşlardır. Hepinize ulaşamasak da, yapmış olduğumuz çalışmaların yaygınlaştırılması noktasında sizlerde bizlere destek verin" dedi.